7Gün-24Saat Ulaşabilirsiniz +90 232 330 0090 info@opdrhakanturker.com
Relex Smile, Lasik,
PRK No-Touch
Fakik, Lazer Katarakt
Ameliyatı
Monofocal, Multifocal,
Trifocal Lensler

Retina Hastalıkları

Bu Alanda Yukarıdaki Hastalık Ya Da Tedavi İçin Kısa Bir Tanımlama Metni

Retina Hastalıklarına Genel Bakış

Retina, gözün arka kısmında bulunan, ışığı ve görüntüleri beyne ileten ince bir doku tabakasıdır. Gözümüzün "film şeridi" olarak düşünebileceğimiz retina, doğru çalışmadığında ciddi görme kayıplarına ve körlüğe yol açabilir. Retina hastalıkları, özellikle ileri yaşlarda daha sık görülmekle birlikte, her yaş grubunda ortaya çıkabilen ciddi sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıklar zamanında tedavi edilmezse, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir.

Retina hastalıkları, genellikle fark edilmesi zor ilerleyen durumlardır. Bu hastalıklar erken evrelerde hafif belirtilerle kendini gösterse de, zamanla ciddi görme kayıplarına neden olabilirler. Retina hastalıklarının en bilinen tedavi yöntemlerinden biri, "Vitrektomi" adı verilen cerrahi işlemdir. Vitrektomi, retina üzerindeki sorunları çözmek için gözün iç kısmında bulunan jelin (vitreus) alınarak yapılır. Bu cerrahi müdahale, retina yırtıkları, retina dekolmanı, diyabetik retinopati gibi birçok retina hastalığında etkili bir tedavi yöntemidir.

Retina hastalıklarının tedavisinde en önemli faktörlerden biri, erken teşhistir. Retina hastalıklarına erken müdahale edilmediği takdirde, hastaların kalıcı görme kaybı ve körlük riski artar. Bu nedenle, özellikle görme sorunları yaşayan bireylerin düzenli göz muayenesi yaptırmaları son derece önemlidir.



Retina Hastalıkları Nelerdir?

Retina hastalıkları oldukça çeşitlidir ve her biri farklı belirtiler ve tedavi yöntemleri ile kendini gösterir. En yaygın retina hastalıkları arasında:

- Retina Dekolmanı: Retinanın altındaki destekleyici dokudan ayrılmasıyla ortaya çıkar. Erken müdahale edilmezse kalıcı körlüğe neden olabilir.
- Diyabetik Retinopati: Diyabetin uzun süre kontrol altına alınamaması sonucu retinada kan damarlarının zarar görmesiyle gelişir.
- Makula Dejenerasyonu: Özellikle ileri yaşlarda görülen bu hastalık, merkezi görmeyi bozar ve görme alanının ortasında bulanık veya karanlık bir nokta oluşmasına yol açar.
- Retinitis Pigmentosa: Genetik geçişli bir hastalık olup, retinada fotoreseptör hücrelerin kaybıyla sonuçlanır ve gece körlüğü ile başlayarak görme kaybına ilerler.
- Makula Deliği: Retina merkezindeki küçük bir yırtılma sonucu oluşur ve görme keskinliğinde ciddi azalmaya neden olabilir.


Retina Hastalıkları Neden Oluşur, Oluşumunda Neler Etkilidir?

Retina hastalıklarının oluşumunda birçok faktör rol oynar. Bunlar arasında:

- Güneş Işığı: Uzun süreli ve korunmasız güneşe maruz kalmak retinaya zarar verebilir.
- Sigara Kullanımı: Sigara içmek, retinaya giden kan akışını azaltarak hastalık riskini artırır.
- Şeker Hastalığı (Diyabet): Diyabet, kan damarlarına zarar vererek retinada ciddi hasara yol açabilir.
- Yaşlanma: Yaş ilerledikçe retina incelir ve zayıflar, bu da hastalık riskini artırır.



Retina Hastalıklarında Erken Teşhisin Önemi Nedir?

Erken teşhis, retina hastalıklarında hayati öneme sahiptir. Retina hastalıkları, genellikle sessiz ve sinsi bir şekilde ilerler. Belirtiler ortaya çıktığında hastalık genellikle ilerlemiş olabilir. Bu nedenle, düzenli göz muayeneleri sayesinde erken teşhis yapılabilir ve hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Erken teşhis sayesinde hastalık, daha hafif tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir ve kalıcı görme kayıpları önlenebilir.


Retina Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?

Retina hastalıklarının tedavisi, hastalığın türüne ve ciddiyetine göre değişiklik gösterir. Tedavi seçenekleri şunları içerir:

- Lazer Tedavisi: Özellikle diyabetik retinopati gibi hastalıklarda kullanılır. Lazerle retinadaki anormal damarlar kapatılır.
- Vitrektomi: Gözün iç kısmında bulunan vitreus jelinin çıkarılarak, retina üzerindeki sorunların düzeltilmesini sağlayan bir cerrahi işlemdir. Retina dekolmanı ve makula deliği gibi durumlarda tercih edilir.
- İlaç Tedavisi: Bazı retina hastalıklarında göz içine enjeksiyon yoluyla ilaç tedavisi uygulanır. Bu yöntem, özellikle yaşa bağlı makula dejenerasyonunda etkili olabilir.


En Sık Görülen Retina Hastalıkları Nelerdir?

En sık karşılaşılan retina hastalıkları şunlardır:

- Diyabetik Retinopati: Diyabet hastalarının retinasında gelişen hasarlar.
- Makula Dejenerasyonu: İleri yaşta görülen merkezi görme kaybına yol açan bir hastalık.
- Retina Dekolmanı: Retinanın gözün arka duvarından ayrılması.


Retina Cerrahileri Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır, Ne kadar Sürede İyileşilir?

Retina cerrahileri sonrası iyileşme süreci hastanın genel sağlık durumu ve yapılan ameliyatın türüne göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, cerrahi sonrası birkaç gün içinde iyileşme belirtileri başlar. Ancak, tam iyileşme süreci 4 ila 6 hafta sürebilir. Hastaların bu süre zarfında doktorun önerdiği dinlenme ve bakım talimatlarına dikkat etmesi son derece önemlidir.


Retina Cerrahilerinde Riskler Var Mı? Varsa Nelerdir?

Her cerrahi işlemde olduğu gibi retina cerrahilerinde de bazı riskler bulunmaktadır. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama, retina yırtılması, görme kaybı ve göz içi basınç artışı sayılabilir. Ancak, bu riskler nadirdir ve deneyimli bir cerrah tarafından yapılan müdahalelerde minimuma indirgenir.



Ayrıca üzerinde durulması gereken bir diğer tedavi yöntemi Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı) Tedavisinde kullanılan Valeda yöntemidir.


Valeda Tedavisi Nedir?

Valeda Tedavisi, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) ve diğer retina hastalıklarında yeni bir tedavi yaklaşımı olarak öne çıkmaktadır. Bu tedavi, ışık tabanlı bir teknoloji kullanarak retinayı hedef alan ve hücrelerin yenilenmesini destekleyen bir uygulamadır. Valeda ışık tedavisi, özellikle erken evredeki kuru tip makula dejenerasyonu hastalarında etkili olabilmektedir. Kuru tip YBMD, retina merkezindeki fotoreseptör hücrelerin yavaş yavaş kaybına neden olan bir hastalıktır ve zaman içinde merkezi görme kaybına yol açabilir.

Valeda Tedavisi, gözün arkasında bulunan ve ışığı algılayan hücreleri iyileştirmek için düşük düzeyde ışık tedavisi kullanır. Bu ışık tedavisi, hücrelerin enerji üretim mekanizmalarını destekleyerek işlevlerini yeniden kazanmalarına yardımcı olur. Tedavi, non-invaziv bir yöntem olmasıyla dikkat çeker; yani cerrahi bir müdahale gerektirmez ve oldukça güvenlidir.


Valeda Tedavisinin Faydaları Nelerdir?

Valeda Tedavisi, birçok hasta için umut verici sonuçlar sunmaktadır. Bu tedavi yöntemi, görme kaybını durdurmak ve hatta bazı hastalarda görme yetisini kısmen geri kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Tedavinin başlıca faydaları şu şekildedir:

Non-invazivdir: Ameliyatsız bir yöntem olduğundan iyileşme süreci gerektirmez ve günlük yaşamı etkilemez.
Hücresel iyileşmeyi destekler: Valeda, gözdeki hücrelerin enerji üretimini artırarak daha sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.
İleri teknoloji kullanır: Yüksek teknolojiye sahip bu tedavi, güvenli ve etkili bir şekilde uygulanır.
Bu faydalar sayesinde Valeda, geleneksel tedavi yöntemleri ile tam olarak iyileşme sağlanamayan hastalar için bir çözüm olarak öne çıkmaktadır.


Valeda Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Valeda Tedavisi, göz doktorunun ofisinde uygulanabilen basit ve rahat bir prosedürdür. Tedavi süreci, her bir göz için yaklaşık 4 ila 5 dakikada tamamlanır. Hastanın gözüne, düşük seviyede ışık uygulayan bir cihaz yerleştirilir ve bu cihaz, retinaya hassas ışık dalgaları gönderir. Tedavi sırasında hasta herhangi bir ağrı ya da rahatsızlık hissetmez, çünkü işlem tamamen ağrısızdır.

Genellikle hastalar, 9 seanslık bir tedavi süreci ile tedavi edilir. Seanslar arasında birkaç gün ara verilir ve toplamda tedavi süresi yaklaşık 3 hafta sürer. Tedavi boyunca hastaların görme yetilerinde kademeli bir iyileşme gözlenebilir.


Valeda Tedavisinin Yan Etkileri Var Mıdır?

Valeda Tedavisi, güvenli bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Non-invaziv olması, cerrahi işlemlere göre çok daha düşük risk taşıdığı anlamına gelir. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda, Valeda tedavisinin ciddi bir yan etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak bazı hastalar, tedavi sırasında gözlerinde hafif bir rahatsızlık veya parlama hissi yaşayabilirler, ancak bu durum geçicidir ve tedavi sonrasında kaybolur.

Tedavi sürecinde hastaların herhangi bir göz damlası ya da özel bir ilaç kullanmasına gerek yoktur. Ancak göz doktorunuz, tedaviye başlamadan önce gözlerinizin genel sağlığını değerlendirmek amacıyla detaylı bir inceleme yapacaktır.


Valeda Tedavisinin Başarı Oranı Nedir?

Valeda Tedavisi, özellikle erken evre makula dejenerasyonu hastaları için etkili sonuçlar verebilir. Yapılan klinik araştırmalar, hastaların büyük bir kısmında görme yetisinin stabil kaldığını veya iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur. Ancak her hastanın tedaviye verdiği yanıt farklı olabilir ve tedavinin başarı oranı, hastanın hastalığının ilerleme seviyesine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.

Bazı hastalarda görme yetisinde belirgin bir iyileşme sağlanırken, bazı hastalarda ise sadece hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Bu nedenle Valeda Tedavisi, genellikle diğer tedavi seçenekleri ile birlikte kullanılmakta ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için destekleyici bir tedavi olarak tercih edilmektedir.


Valeda Tedavisi Kimler İçin Uygundur?

Valeda Tedavisi, özellikle erken evre kuru tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) tanısı konmuş hastalar için uygundur. Bu hastalarda retina dokusunun zarar görmesi ve merkezi görme kaybı baş göstermeden önce tedaviye başlanması, en iyi sonuçların elde edilmesini sağlar. İleri evredeki makula dejenerasyonu hastalarında Valeda tedavisinin etkinliği daha sınırlı olabilir.

Ayrıca, Valeda Tedavisi, retina hastalıklarından muzdarip ancak cerrahi müdahaleden kaçınmak isteyen hastalar için ideal bir seçenektir. Tedavi öncesi yapılacak detaylı bir göz muayenesi ile hastaların tedaviye uygun olup olmadığı belirlenir ve doktorunuz size en uygun tedavi planını oluşturur.

Sonuç olarak, Valeda Tedavisi, retina hastalıklarının tedavisinde yeni bir umut ışığı olarak kabul edilmektedir. Non-invaziv, ağrısız ve etkili bir yöntem olması, bu tedaviyi makula dejenerasyonu gibi retina hastalıkları için ideal bir seçenek haline getirmektedir.

Kapsamlı Muayene ve Tetkikler İçin Arayın

Op. Dr. Hakan Türker Muayenehanesine, Tüm Göz Hastalıklarının Teşhis, Kapsamlı Görüntüleme Tetkikleri ve Tedavisi İçin Ulaşabilirsiniz.

Ameliyat Koordinatörümüze Ulaşın

Lazer Göz Ameliyatları, Göz İçi Lens Ameliyatları, Retina Cerrahileri ve Göz Çevresi Estetik Ameliyatları İçin, Ameliyat Koordinatörümüz İle İletişime Geçebilirsiniz

Tüm Göz Rahatsızlıklarınız İçin Bize Ulaşın

Op. Dr. Hakan Türker ve Ameliyat Koordinatörlerimiz Tüm Göz Hastalıkları, Görüş Düzeltme Ameliyatları ve Göz Çevresi Estetik Uygulamaları Hakkında Bilgi İçin Bir Telefon Araması Kadar Uzağınızda +90 232 330 0090

Bize göz sağlığınızla ilgili tüm probleminiz için ulaşabilirsiniz. Ekibimiz size en kısa sürede dönecektir. Tüm göz tetkikleri ve göz ile ilgili tıbbi görüntülemeler Op. Dr. Hakan Türker Muayenehanesi'nde gerçekleştirilebillmektedir.

Op. Dr. Hakan Türker Muayenehanesi

Yalı Mah. 6436/2 Sok. No:18/6 35550 Karşıyaka/İzmir

+90 232 330 0090
+90 549 503 0502

Klinik Çalışma Saatleri

Pazartesi - Cuma09:00 - 18:00
Cumartesi09:00 - 12:00
PazarKapalı