Sarı Nokta Hastalığı

Sarı nokta hastalığı, tıbbi adıyla yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD), özellikle yaşlı bireylerde görülen ve merkezi görmeyi etkileyen bir göz hastalığıdır. Bu hastalık, gözün arka kısmında bulunan makula adlı küçük bir bölgenin hasar görmesiyle ortaya çıkar. Makula, net ve keskin görüşten sorumludur ve günlük aktivitelerimizde, özellikle okumak, yazmak ve yüzleri tanımak gibi faaliyetlerde önemli bir rol oynar. Yaşla birlikte, makula bölgesindeki hücrelerin bozulması, merkezi görme kaybına yol açar. Sarı nokta hastalığı, genellikle iki formda görülür: kuru tip ve ıslak tip.

Sarı nokta hastalığı, merkezi görmeyi etkileyerek kişinin günlük yaşamını zorlaştırabilir. Kişilerde bulanık veya dalgalı görme, özellikle ortadaki görüşte karanlık veya boş alanlar ortaya çıkabilir. Hastalığın ileri evrelerinde, kişinin merkezi görüşü tamamen kaybolabilir, ancak çevresel görüş genellikle korunur. Bu da hastanın etrafındaki nesneleri görebilmesine rağmen, doğrudan karşısındaki kişiyi veya objeyi net bir şekilde görememesine neden olur. Merkezi görme kaybı, okuma, yazma, araç kullanma gibi günlük aktivitelerde zorluklar yaratır.

Tedavi edilmediğinde, sarı nokta hastalığı ilerleyerek merkezi görme kaybına neden olabilir. Bu da kişinin okuma, televizyon izleme, yüz tanıma ve günlük işlerini yapma yeteneğini ciddi şekilde etkiler. Kuru tip YBMD genellikle daha yavaş ilerlerken, ıslak tip YBMD çok daha hızlı bir şekilde görme kaybına yol açabilir. Tedavi edilmeyen ıslak tip YBMD, gözdeki anormal kan damarlarının büyümesine ve gözde sıvı sızıntılarına neden olabilir, bu da hızlı bir şekilde görme kaybına yol açar. İleri evrelerde, kişi merkezi görüşünü tamamen kaybedebilir ve yaşam kalitesi önemli ölçüde düşebilir.

Sarı nokta hastalığının tamamen iyileştirilmesi şu anda mümkün olmasa da, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve görme kaybını minimize etmek amacıyla çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Kuru tip YBMD'de beslenme düzeni, antioksidan takviyeleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Islak tip YBMD için ise anti-VEGF enjeksiyonları, lazer tedavileri ve Valeda Işık Tedavisi gibi yenilikçi yöntemler kullanılabilir. Ancak bu tedaviler hastalığın ilerlemesini durdurmayı veya yavaşlatmayı amaçlar ve tamamen iyileşme genellikle mümkün değildir.

Valeda Tedavisi, sarı nokta hastalığının tedavisinde kullanılan, düşük seviyeli ışık terapisi (LLLT) ile uygulanan bir yöntemdir. Bu tedavi yöntemi, gözdeki hücrelerin metabolik aktivitelerini artırmayı ve hasarlı hücrelerin onarımını desteklemeyi hedefler. Valeda tedavisi, gözdeki hücrelerdeki enerji üretimini artırarak hücresel işlevleri geliştirir. Valeda Işık Tedavisi özellikle kuru tip YBMD hastalarına uygulanmaktadır ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlar. 3 ila 6 hafta süren tedavi, non-invaziv bir yöntem olması nedeniyle hastalar tarafından rahatlıkla tolere edilebilir.

Valeda tedavisi genellikle güvenli bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Düşük seviyeli ışık kullanımı nedeniyle invaziv olmayan bu yöntemin yan etkileri oldukça nadirdir. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi Valeda tedavisinde de bazı minimal riskler bulunabilir. Gözde hafif kızarıklık, tahriş veya geçici bulanık görme gibi yan etkiler görülebilir. Yine de, bu yan etkiler genellikle kısa sürelidir ve hastalar tedaviye devam edebilir.

Valeda tedavisi, özellikle kuru tip sarı nokta hastalığı olan ve diğer tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen hastalar için uygun bir seçenek olabilir. Islak tip YBMD hastaları için ise Valeda tedavisi önerilmez, çünkü bu hastalar genellikle anti-VEGF enjeksiyonlarına ve daha agresif tedavilere ihtiyaç duyar. Valeda tedavisi non-invaziv bir yöntem olduğu için birçok hasta tarafından tolere edilebilir ve genellikle yaşa bağlı makula dejenerasyonu olan kişiler için uygun bir seçenek olarak değerlendirilir.